
Derdi ne bu gençlerin?
Bu ifadeye son zamanlarda sıkça rastlıyoruz ve genellikle bize yönelik şikayetlerle dolup taştığını görüyoruz. Aslında bu soru önemli bir noktaya değinse de, sonuç olarak bekleneni veremiyor. Sanki içine sürüklendiğimiz karanlıktan biz sorumluymuşuz gibi bir yaklaşım sergileniyor.
O halde şimdi de biz soralım: Sahi nedir bizim derdimiz?
Aslında oldukça net: Bugünümüz, geleceğimiz ve memleketimiz!
KYK verilerine göre yeni yılda KYK bursu 3000 TL olarak belirlenmişken bu rakam asgari ücretin sadece yüzde 13,57’sine denk geliyor. 2020’de ise burs miktarı, asgari ücretin yüzde 23,67’sine denk geliyordu. Üniversite yemekhanelerine son iki eğitim yılında ortalama yüzde 700 oranında bir zam gerçekleşti.
Diğer yandan Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) 2024 verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 7,5 milyon üniversite öğrencisi bulunuyor ve bu öğrencilerin yüzde 60’ı üniversite eğitimi için şehir dışına çıkıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın verilerine göre, Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtların güncel kapasitesi ise 962 bin kişi. Böylece üniversiteye kayıtlı öğrencilerin ezici çoğunluğu devlet yurdunda barınamıyor.
Üniversite yurtlarına baktığımızda yine son iki eğitim yılında yüzde 300 zam yapıldığını görebiliyoruz. Özel yurtların aylık ücretleri ise 4-6 kişilik odalarda 12 bin TL’den başlayarak 40 bin lirayı aşabiliyor. Aynı verileri, diğer eğitim masrafları için de sıralamak mümkün.
Peki ya bu şartlarda nasıl okuyacağız?
Mezun olunca bizi ne bekliyor?
Orada da tablo fazlasıyla can sıkıcı. IPSOS’un yaptığı araştırmaya göre üniversite öğrencilerinin yüzde 28’i tam zamanlı ya da yarı zamanlı şekilde çalışıyor. TÜİK verilerine göre ise yükseköğretim mezunlarında ne eğitimde ne de işgücünde yer alan gençlerin oranı yüzde 36,3 olarak ortaya çıkıyor.
Veriler çoğaltılabilir, içine sürüklendiğimiz yoksulluk ve geleceksizlik tekrar tekrar gözler önüne serilebilir.
Yaşadığımız sorunların, bugün memleketimizin içinde bulunduğu sorunlardan ayrıksı olmadığını biliyoruz. Emeğimize, geleceğimize göz dikmiş bir avuç patronun, bizi kendi karanlık dünyasına çekmek isteyen tarikatların; okullarımıza, sokaklarımıza kadar sızmış çetelerin ve onların iktidarı AKP’nin bilinçli olarak neden bizi hedef aldığını da.
Dolayısıyla önemli olan buna nasıl karşı konulacağı, eşit ve özgür yarınların nasıl kurulacağı.
Fikir Kulüpleri Federasyonu olarak “Bir Derdim Var” diyerek taleplerimizi sıralıyoruz:
- Hiçbir öğrenci okumak için bir işte çalışmak zorunda olmamalı; eğitim her düzeyde, herkes için eşit ve tamamen parasız olmalıdır.
- Başta tarikat ve cemaat yurtları olmak üzere tüm özel yurtlar derhal kamulaştırılmalı, öğrenciler barınma hakkına parasız bir şekilde erişmelidir.
- Tüm öğrencilerin sağlıklı ve parasız beslenme hakkı karşılanmalıdır.
- Tüm öğrenciler için ulaşım parasız olmalıdır.
Bunları iktidardan talep etmiyoruz. İktidarın patron, tarikat ve çete düzeninin ihtiyaçlarını karşılamaktan başka bir yol izlemeyeceğinin farkındayız. Haklarımızı, geleceğimizi ve memleketimizi ancak ve ancak örgütlü mücadelemizle, ısrarımızla kazanabileceğimize inanıyoruz.
Sen de bizim olanı geri almak için “artık tutma içinde” gel, birlikte mücadele edelim.