Aynı gemide değiliz. Senelerdir tüm kaynaklarımız birer birer satılıp, emekçiler işsiz bırakılırken “bağımsızlığın modası geçti, önemli olan karşılıklı bağımlılık” diyenler, ülkemizi tarımda bile dışa bağımlı hale getirmeyi başaranlar, bugün emperyalistlerle birlikte Türkiye’yi batıracak, işsizliğin yanında açlık da çekeceğimiz bir noktaya taşıdılar.
Gençlik, zor ama acilen uygulanırsa tüm bu sorunların tekrar yaşanmamasını garanti altına alacak yol haritasına sahiptir. Yaşanacak sefaletten kurtulmanın tek yolu sorumlularını ortadan kaldırmak, kendi gemimizin dümenini kendimiz kontrol eder hale gelmektir.
1. Emperyalizmle mücadelenin yolu:
Emperyalistlerle yapılmış olan ve bölgemizdeki diğer ülkeleri tehdit eden tüm gizli anlaşmalar kamuoyuna açıklanmalı, anlaşmaların altında imzası olan veya aracılık etmiş tüm kişiler yargılanmalıdır. Bu kirli düzene karşı çıktığı için cezaevinde olan veya işinden edilen herkes serbest bırakılmalı ve işlerine iade edilmelidir.
Köprüler ve havalimanı benzeri projeler ile ülkenin gelecekte elde edeceği gelirin ipotek altına alınmasına neden olan tüm sözleşmeler tek taraflı olarak iptal edilmeli, herhangi bir tazminat ödemesi ise reddedilmelidir. Yıllardır ülkemizi sömürmelerinin karşılığı olarak başta ABD ve AB olmak üzere tüm emperyalist güçlere olan dış borçların ödenmeyeceği derhal deklare edilmelidir.
NATO’dan derhal çıkılmalı, Türkiye’deki tüm yabancı üsler kapatılmalı, emperyalist ülkelerin askerleri sınır dışı edilmelidir.
2. Yalanlarla oyalanmayalım, gerçekler ortaya çıkarılsın:
Yaşanan müdahalenin nedeni değil ama simgesi olan Rahip Brunson, herhangi bir kapalı anlaşmaya dayanarak iade edilmemeli; bu simgenin bir bahane olarak kullanılmasını engellemek için ise elde ne kadar delil varsa halka ve tüm dünyaya açıklanmalı, yargılanması bu şeffaflığı koruyacak bir biçimde hızlandırılmalıdır. Suçsuz bulunursa derhal iade edilmeli, suçlu bulunur ise de her ne pahasına olursa olsun cezasını çekmelidir.
3. Kurtuluş ve kuruluş bir arada sağlanır:
Tüm bu olanlar ülkeyi yapısal olarak kırılgan hale getiren, emekçilerin alın teri ile üretilmiş ne kadar değer varsa hepsini emperyalistlere peşkeş çeken iktidarın ve tüm dünyada terör estiren ABD emperyalizminin ortak sorumluluğudur. Emperyalizme karşı dik durulmalı ve dik durmanın tek yolunun bugüne kadar onunla ortak olan iktidarın ortadan kalkması olduğu bilinci ile mevcut hükümet iktidardan el çektirilmeli, halka karşı işlediği tüm suçlardan dolayı yargılanmalıdır.
Başta stratejik sektörler ve emperyalizmin işbirlikçileri olmak üzere en büyük patronların mallarına el koyulmalı, bunun dışındaki alanlarda ise işten çıkarma yasaklanmalıdır. Yaşanan kriz nedeniyle oluşması muhtemel yoksulluğa karşı kamu merkezli bir dayanışma ağı oluşturulmalı, kimsenin temel tüketim maddelerinden yoksun kalmaması garanti altına alınmalıdır.
İsrafa neden olan gereksiz tüm kamu harcamaları durdurulmalı, elde kalan tüm kamu kaynakları, kamusal mülkiyete dayanan bir üretim modelinin inşası için değerlendirilmeli; tüm toplumu kapsayacak şekilde bağımsızlık için üretim seferberliği ilan edilmelidir.