FKF 8. Olağan Kongresi Tamamlandı

30 Ekim Cumartesi günü gerçekleştirdiğimiz Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun 8. Olağan Kongresi’nde oy birliğiyle alınan siyasi kararları tüm gençlik kesimleri ve kamuoyuyla paylaşıyoruz.

  1. AKP’nin iktidarda olduğu 19 yıllık süreç boyunca kapsamakta ve dönüştürmekte başarısız kaldığı kesimlerden biri de gençlik oldu. Cumhuriyetin laik, kamucu ve bağımsızlıkçı birikimini devlet alanında tasfiye eden AKP’nin, bu birikimi toplumsal düzlemden silememesinde ülkenin yalnızca emekçileri ve kadınları değil aynı zamanda gençleri de önemli bir direnci temsil etti. Dahası gençlik, sahip olduğu özgün konum nedeniyle cumhuriyetçi birikimi yeniden üretmekte özel bir işlev üstlendi. Aynı zamanda kendisi de bu direncin en önemli ürünlerinden biri olan Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun önündeki en önemli görev, gençlikteki bu potansiyeli devrimci cumhuriyetçi bir eksen etrafında bir araya getirmektir.
  2. Gerici AKP iktidarı; bahsettiğimiz dönemde elinde bulunan tüm araçları seferber ederek hem cumhuriyet düşmanı bir gençlik yaratmaya çalıştı hem de gençliğin taşıdığı ilerici birikimi ortadan kaldırmaya ve bu birikimin ülkeyle olan bağlarını zayıflatmaya çabaladı. Türkiye’de yaygın ve kitlesel bir gençlik hareketinin yaratılması ve gençliğin bir siyasal aktör olarak ülkenin geleceğinde söz sahibi hale getirilmesi, iktidarın saldırılarının yoğunlaştığı bu üç düzleme dönük bütünlüklü bir yanıtın ürünü olabilir. Bu durum iktidarın gençliği hedef alan gericileştirme politikalarının karşısında durma, gençlikteki cumhuriyetçi/ilerici birikimin kuşatılması çabası karşısında bu birikimin kitlesel ve canlı kılınmasının yollarını üretme ve geniş gençlik kesimlerinin Türkiye ve Türkiye’nin geleceği ile olan bağlarını güçlendirme/inşa etme görevlerini üzerimize yüklemektedir.
  3. “Dindar ve kindar nesil” ifadesinde somutlanan hedefin başarısızlığı geldiğimiz noktada açıkça görülüyor. AKP, iktidarının ilk dönemi Fetullah Gülen Cemaatine ait yurt, okul ve dershanelerin önünü açtı. Daha sonraki dönemde TÜGVA, TÜRGEV ve Ensar gibi iktidarla daha dolaysız biçimde bağlı yapıları devreye soktu. Bunların yanında, farklı tarikat cemaatlere destek verdi. Eğitim sistemini, hem İmam Hatiplerin ağırlığını arttırarak hem de baştan aşağıya müfredatı dönüştürerek dinselleştirdi. Bu bütünlüklü gerici saldırıya rağmen iktidar gençlik içerisinde istediği karşılığı yaratamadı. Aksine, AKP’li yıllarda yetişen genç kuşaklar bu gerici dönüşüme karşı tepkinin önemli taşıyıcıları oldu. FKF, geniş gençlik kesimlerini laiklik, özgürlük arayışını sürekli ve örgütlü kılarak temsil etme sorumluluğuyla hareket edecektir. Bu arayışın sürekli ve örgütlü kılınmasının yolu; laiklik ve özgürlük kavgasının eşitlikçi bir içerikle güçlendirilmesinden geçmektedir.
  4. Türkiye gericiliğinin kökleri, AKP’den çok daha öncesine dayanan gençlik düşmanlığının temel nedeni, gençlikte temsil edilen ilerici birikimdi. Tanımı gereği ülkenin geleceğine yönelik eşitlikçi ve özgürlükçü arayışlarla bağ kurma eğiliminde olan gençlik kategorisi ile gericilik arasındaki bu çelişki AKP’li yıllarda kendisini daha belirgin bir biçimde gösterdi. AKP’nin 19 yıldır devam eden iktidarı boyunca birden fazla gençlik kuşağıyla yaşadığı bu gerilimin günümüzde somutlandığı en önemli örnek Boğaziçi Üniversitesi Direnişi oldu. Geçmişte “AKP ile gençlik arasındaki kan uyuşmazlığı” olarak da adlandırdığımız bu karşı karşıya gelişlerin tümünün temelinde gençliğin ileri olana dönük arayışçılığı ve bu arayışçılığın sonucu olarak cumhuriyetçi birikimi geleceğe taşıyarak koruma ve yeniden üretme potansiyeli yatıyordu. Dolayısıyla gençlik ve gericilik arasındaki güncel karşıtlığı belirli bir kuşağın bireysel beğenileri ve tüketim alışkanlıklarına indirgemeye çalışan liberal tezler yalnızca gençlik kategorisine ilişkin bir körlüğün ürünü olmakla kalmayıp aynı zamanda bahsedilen karşıtlığın tarihsel niteliğini kavrayamamanın da sonucudur. Gençliği tek başına bireysel alan ile toplumsal alan arasına sıkışmış bir kategoriye indirgeme çabaları aynı zamanda gericiliğin gençliği kuşatma politikasını tamamlayan bir işleve sahiptir. Gençlik alanına dönük devrimci bir müdahale, gençliğin bir toplumsal dinamik olarak sahip olduğu potansiyelin siyasal düzleme taşınmasını hedeflemelidir. FKF bu bilinçle gençliğin; ülkenin bugününe ve geleceğine dönük sözünü örgütleyecektir. Bu söz yalnızca üniversite gündemlerini ülkeye taşımakla kalmayacak, aynı zamanda ülkenin mevcut gündemlerine ilişkin devrimci cumhuriyetçi bir müdahalenin köklerini gençlikte bulması anlamına gelecektir.
  5. AKP iktidarının gençliğe yönelik saldırısının en çarpıcı sonuçlarını verdiği alan geniş gençlik kesimlerinin kendi ülkesinin geleceği ile kurduğu ilişkideki zayıflama oldu. Geniş gençlik kesimlerinin memleketinde gelecek görmekte zorlanmaya başlamasının arkasında yalnızca iktidarın gerici politikalarının yarattığı kuşatma değil aynı zamanda ülkenin gençlerini güvencesizliğe, işsizliğe ve yoksulluğa mahkûm eden sömürü düzeni vardı. AKP’nin yıllardır süren gerici saldırıları, her geçen gün daha da niteliksizleşen eğitim, ekonomik sıkıntılar ve iş bulma kaygısı sonucunda memleketine karşı duyduğu güveni, umudu kaybeden binlerce genç var. Ekim ayının başından beri yürüttüğümüz “Bu Memleket Bizim” çalışması bu tabloya önümüzdeki dönemde vereceğimiz yanıtın da temelini oluşturacaktır. Bu dönemde gençliğin yeniden umudunu yeşertmek, mücadeleyi büyütmek ve memleketi kurtaracak kuşakları yaratmak ancak devrimcilerin yapabileceği bir iştir. FKF, bulunduğu her alanda gençliğin ülkesi ile bağını yeniden ve devrimci bir biçimde kurmak için mücadeleyi yükseltecektir.